• : 0242 345 00 01
Haritadan silinmek üzere...
img
Dünya

Haritadan silinmek üzere...

İran'ın en önemli turistik merkezlerinden biri olan gölün kıyıları oteller ve restoranlarla doluydu. Gölün üzerindeki adaların arasında düzenlenen tekne turlarıyla turistler bu güzelliğin keyfini çıkarıyordu. İsteyenler gölün tuzlu sularında yüzüyor, isteyenler de şifalı olduğuna inanılan çamurlarında sağlık arıyordu.

Bugün Urmiye bir göl değil, neredeyse tamamen kurumuş bir tuz çölü. 20 yıl evvel adaların arasında dolanan tekneler de tuza saplanmış halde pas içinde yatıyor.

Urmiye Gölü, İran'ın Batı Azerbaycan eyaletinde yer alıyor. Adını Türkiye sınırına sadece 50 kilometre mesafede bulunan Urmiye şehrinden alıyor. Batı Azerbaycan Çevre Koruma Bakanlığı'nın verilerine göre 90'lı yıllarda yüzölçümü 5400 kilometrekare olan göl bugün 2500 kilometrekareye kadar küçülmüş durumda. Böyle giderse tamamen kuruyup haritalardan silinmesinden endişe ediliyor.

Üstelik bu sorun sadece Urmiye Gölü'ne ya da İran'a özgü de değil ne yazık ki… Ortadoğu'nun genelinde su tükeniyor. Yoğun kuraklık ve insanın yaşayamayacağı seviyede yüksek sıcaklıklarla boğuşan bölgeyi, suyun yanlış yönetimi ve aşırı kullanımı da düşünüldüğünde oldukça zor günler bekliyor.

CNN, Urmiye Gölü'nden hareketle Ortadoğu'nun su meselesini masaya yatırdı.

CNN'e konuşan Dünya Kaynaklar Enstitüsü (WRI) Küresel Su Direktörü Charles Iceland, İran, Irak, Ürdün İran, Irak, Ürdün gibi ülkelerin tarımsal ihtiyaçları karşılayabilmek amacıyla yeraltı sularının çok büyük bir kısmını sulamaya yönlendirdiğini belirterek, "Yağışlar sonucu elde edilen sudan daha fazlasını kullanıyorlar. Bunun sonucunda yeraltı su seviyeleri düşüyor çünkü yağmurla telafi edilenden çok daha hızlı su çekiyorsunuz" diye konuştu.

Iceland'in altını çizdiği bu durum İran'da oldukça ileri seviyede Ülkedeki su tüketiminin yüzde 90'ı barajlar yoluyla tarım arazilerinde sulama suyu olarak harcanıyor. Iceland, "Hem yağışların azalması hem de bu ülkelerde talebin artması birçok nehir, göl ve bataklığın kurumasına neden oluyor" diye konuştu.

Suyun gittikçe daha kıt hale gelmesinin sonuçları oldukça ağır. Birçok bölge yaşanmaz hale gelebilir, göller ve akarsular gibi su kaynaklarının nasıl yönetileceği ve paylaşılacağına dair gerginlik artarak çatışmalara ve şiddet olaylarına dönüşebilir.

İran'da Urmiye gölünün bu kadar kısa sürede bu derece küçülmesinin sebebi çok fazla insanın gölü adeta sömürmesi. Elbette buna gölün havzasındaki akarsuların üzerine inşa edilen sulama amaçlı barajların su akışını azaltmasını da ilave etmek gerek.

Üstelik ülkede suyun bölümüyle ilgili anlaşmazlıklar şimdiden can almaya başladı. Temmuz ayında ülkenin güneybatısında düzenlenen su protestolarında güvenlik güçleriyle çatışan üç gösterici yaşamını yitirdi.

İran meteoroloji dairesinin verilerine göre ülkede son 50 yılın en büyük kuraklığı yaşanıyor. Üstelik bu ay başında Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin yayımladığı raporda, küresel ısınmanın artışıyla Ortadoğu'da kışların daha kurak, yazların ise daha nemli geçeceği ancak yaz yağışlarının yüksek sıcaklıkların sebep olduğu buharlaşmayı telafi etmeye yetmeyeceği de net bir biçimde ifade ediliyor.

İran Enerji Bakanlığı'nın yaptığı bir araştırmaya göre, Urmiye Gölü'ndeki küçülmenin yüzde 30'dan fazlası iklim değişikliği kaynaklı. Üstelik bu değişimler sadece eldeki su miktarını değil, suyun kalitesini de etkiliyor.

Urmiye Gölü, hipersalin göller kategorisinde yer alıyor yani suyu çok tuzlu. Göl küçüldükçe suyundaki tuz oranı da yükseliyor. Şu an tuzluluk o kadar yüksek ki gölün sularının tarımda kullanılması ürünlere faydadan çok zarar veriyor.

CNN'e konuşan çiftçi Kiomars Poujebeli, göl yakınlarında domates, ayçiçeği, şeker pancarı, patlıcan ve ceviz tarımı yaptığını ancak tuzlu suyun etkilerinin felaket olduğunu belirterek, "Toprağın tarım yapılamaz hale geleceği günler çok uzak değil" ifadelerini kullandı

Suudi Arabistan'da bulunan Kral Abdülaziz Üniversitesi İklim Değişikliği Araştırmaları Mükemmellik Merkezi Direktörü Mansour Almazroui, CNN'e yaptığı açıklamada, "Sorun şu ki bu sıcaklık yükselişiyle ne kadar yağmur yağarsa yağsın buharlaşacak çünkü hava çok sıcak olacak" dedi.

Almazroui, şöyle devam etti: "Bir diğer sorun da şu: Bu yağmur alışkın olduğumuz gibi bir yağmur olmak zorunda değil. Çok aşırı yağışlar görebiliriz, bu da bugün Çin'de, Almanya'da, Belçika'da gördüğümüz sellerin Ortadoğu için de büyük bir sorun olacağı anlamına geliyor. Bu çok büyük bir iklim değişikliği meselesi.",


İlginizi Çekebilir

  • img

    Winnie Harlow,Ben kusurlarımla güzelim

    Magazin
    Haberi İncele
  • img

    AK Parti MKYK listesi belli oldu!

    Siyaset
    Haberi İncele
  • img

    Hızlı ve Öfkeli 10 için tarih verildi

    Filmler
    Haberi İncele
  • img

    Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrenci Enes Kara, bir binanın 7. katından atlayarak yaşamına son verdi.

    Asayiş
    Haberi İncele
  • img

    WandaVision Orijinal Fragman İzle

    Fragmanlar
    Haberi İncele
  • img

    ABD, Suriyede askeri harekata istekli!

    Dünya
    Haberi İncele
  • img

    Ramazan Bayramı tatili kaç gün?

    Türkiye
    Haberi İncele
  • img

    Çin astrolojisine göre TAVŞAN BURCU

    Blog
    Haberi İncele
  • img

    ABden tüm Filistinde yapılacak seçimlere destek mesajı

    Dünya
    Haberi İncele
  • img

    Hayatın Maddesi Sağlığın Sermayesi: Maddetül-Hayat

    Blog
    Haberi İncele