Her ne kadar son bir yılın en hızlı yükselen uygulaması olsa da, en değerli start-up ünvanını alsa da TikTok ile ilgili çok ciddi ve haklı endişeler de yok değil. TikTok’a getirilen en büyük eleştirilerden biri gençlerin gelişimine olumsuz örnek olması yönünde. Platformda paylaşılan videoların içerikleri de bunu destekler nitelikte.
Uygulama her ne kadar kendini “anı yaşa, yaratıcılığını paylaş” gibi jenerik bir motto ile tanımlasa da ortaya çıkan video paylaşımları aslında hiç o kadar masum sayılmaz.
TikTok’un en popüler videoları arasında giren “zengin içerikleri!”ne bakıldığında, kendi veya çevresindekilerin sağlığını tehlikeye atanlardan, bağırıp, çağıranlara; soyunarak cinselliğini öne çıkartanlardan, hakaret ve argo ifadelere bolca rastlamak mümkün.
Üstelik bu videoları sadece yetişkinler de değil, 70’li yaşlardaki kullanıcılar da paylaşıyor. Platformda 13 yaş sınırı olmasına karşın, bu yaşın altındaki çocukların da videolarını paylaşması, ailelerin de bu mecra konusunda daha dikkatli davranmaya itiyor.
AİLELERE UYARI
Bu uygulamayla ilgili olarak yapılan en masum eleştirinin “espri anlayışından oldukça uzak dublaj videolarının bulunduğu platform” olduğunu belirterek, son kararı yine de kullanıcılara bırakalım. Ancak TikTok ve benzer paylaşım platformları, bu haliyle sadece “eğlenceli videolar” olarak değerlendirilip de deyim yerindeyse yakayı kurtaramıyor.
Hatta bazı ülkeler TikTok ve benzeri uygulamaları yasaklama yoluna bile gidiyor. Örneğin Endonezya TikTok’u “pornografi, uygunsuz içerik ve küfür” içeren videoları nedeniyle yasakladı. Çin ise TikTok ve benzeri yapıdaki kısa video paylaşım uygulamalarını bundan sonra daha sıkı kurallar çerçevesinde denetleneceğini duyurdu.
Hindistan, uygulamayı “sosyal felaket” oluşturma potansiyeline sahip olarak değerlendirerek, incelemeye aldı. Benzer şekilde, Fransız polisi de ebeveynleri, TikTok'ta çocuklarının “uygunsuz cinsel tekliflerin hedef alınabileceği” konusunda uyardı.
SÖZDE YASAK AMA...
TikTok’un sözcüsünün bu eleştirilerle ilgili olarak “Bu tür davranışlar TikTok'ta yasaktır” sözlerine karşın, uygulamada aynı zamanda ırkçı ve nefret söylemleri paylaşan içeriklere de rastlanabiliyor. Bu olumsuz örneklerin sayısını gittikçe arttığı gözlenirken, TikTok ise “Topluluk Kuralları” altında “şu konularla ilgili içerikleri paylaşmanın yeri değiliz” açıklaması yapmakla yetiniyor:
“Zararlı veya tehlikeli içerik, terör örgütleri ve diğer suç örgütleri, şok edici veya şiddet içeren içerikler, ayrımcılık veya nefret söylemi, çıplaklık veya cinsellik, çocuk güvenliği ihlali taciz veya başka bir kullanıcının kişisel kimliği, spam veya diğer yanıltıcı içerik, başkasının telif haklarını, ticari markalarını veya diğer fikri mülkiyet haklarını ihlal eden içerikler...”
Yazar Murat Gülderen, kaleme aldığı yazısında son dönemlerin fenomen video paylaşım uygulaması Tik Tok‘taki tehlikeye dikkat çekti.
Bu uygulamadaki serbestlik yüzünden bazı evli çiftlerin boşandığını, bazı kişilerin ise sicilinin bozulduğuna değinen Gülderen, Hindistan’da 2 kişinin Tik Tok yüzünden intihar ettiğini belirtti. Gülderen, uygulamanın sakıncaları dolayısıyla Endonezya’da yasaklandığını Çin‘de ise sıkı denetime alındığına dikkat çekerek, Türkiye’de de uygulamaya karşı önlem alınması gerektiğini ifade etti.
İşte Gülderen’in o yazısı;
TikTok kabusu!
Dünya genelinde 500 milyonun üzerinde aktif kullanıcıya ulaşan video ve canlı yayın uygulaması Tiktok, özellikle gençlerin ve evli çiftlerin başına bela oldu. İçerik sınırlamasının olmadığı bu platform yüzünden eşini boşayan, sicili bozulan hatta intihar edenler var.
Türkiye dahil 150’den fazla ülkede 500 milyonun üzerinde aktif kullanıcıya ulaşan video paylaşım, mesajlaşma ve canlı yayın uygulaması TikTok, içerik serbestliği nedeniyle ailelerden büyük tepkiler almaya başladı. Ücretsiz indirilen platformda eğlenceli videolar olduğu gibi küfürlü ve erotizm içerikli pek çok ahlak dışı videolara da rastlamak mümkün. Hatta TikTok kullanmasına izin verilmediği için intihar edenler bile var.