Dışarıdan yemek sipariş verdiğimizde, arkadaşlarımızla buluşup kahve içmeye gittiğimizde ya da en basit haliyle pet şişeden su içtiğimizde, plastiklerde bulunan ‘BPA’ ile karşılaşma ihtimalimiz yükselir.
Açılımı ‘Bisfenol A’ şeklinde olan bu kimyasal, plastik temelli içecek ve yiyecek paketlerinde bulunduğu için içecek/yemekle temas ederek sağlık problemlerine yol açabilir.
‘BPA’ özellikle sıcak kaplarda tam potansiyeline erişir. Bu durum, çoğunlukla dışarıdan sıcak yemek sipariş ettiğimizde ya da sıcak bir içecek aldığımızda karşımıza çıkar.
Webtekno'dan Emirhan Keleşoğlu'nun haberine göre, firmalar geçmişten günümüze ürünlerindeki ‘BPA’ miktarını önemli ölçüde azaltmış olsa da söz konusu içeceklerimizin ya da yiyeceklerimizin sıcaklığı arttıkça daha fazla kimyasal tüketmiş oluruz.
'BPA' çoğunlukla sert ve şeffaf plastik ambalajlarda bulunur. Çoğu konserve malzemenin içinde de kaplama olarak kullanılır. Hatta diş dolgularında bile 'BPA’ya rastlanır.
Öte yandan bu kimyasal, 2010 yılına kadar elimizi attığımız her üründe karşımıza çıkabiliyordu. Ancak daha sonra zararlı olduğu gerçeği yaygınlaşmaya başladı ve ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), bebek ürünlerinin içeriğinde 'BPA' bulunmamasını istedi. Bunu, diğer gönüllü firmalarda 'BPA’sız ürünler üreterek takip etti.
Günümüzde evimizdeki yiyeceklere ve içeceklere geçen ‘BPA’ miktarı, sağlığımızı riske atacak kadar yüksek değil diyebiliriz. Ancak bu, plastik malzeme kullanımının tamamen güvenli olduğu anlamına gelmez.
Öncelikle karton, köpük, plastik, şeffaf, kristal ve kup bardak kullanımını olabildiğince azaltın. Bu bardakların iç kısmındaki kaplamada bulunan ‘BPA’, içeceğinizle temas ediyor ve sıcaklık arttıkça kimyasal daha çok yayılıyor.
Diğer bir seçenek olarak plastik içeren yiyecekleri, mikrodalgaya koymamaya çalışın. Çünkü ısınan yemekle, belli bir ölçüde eriyen paket birbirine karışabilir. Pet şişeye kaynar su koymak da bir diğer örnektir.
Konserve yiyecek tüketimini azaltmayı da tercih edebilirsiniz. Bu yiyeceklerin paketlerinin iç kısımlarındaki kaplamada kayda değer miktarda ‘BPA’ vardır.
Yüksek sıcaklıktaki içecek ve yiyecekler için genellikle cam, porselen ya da paslanmaz çelik temelli kaplar önerilir.
Hangi maddenin en güvenlisi olduğuna dair çalışmalar sürüyor olsa da kahvenizi cam bardakta içmeniz ve yemeğinizi porselen tabağınızda yemeniz şu an için en güvenlisi olacaktır.
Plastik bardak/paket kullanımının avantajları:
-Pakete istenen şekil önceden kolaylıkla verilebilir.
-Plastik paketler fazla yer tutmaz ve taşınmaları kolaydır.
-Sıcak ve soğuk havada kolay kolay aşınmaz ve içindeki yiyeceği/içeceği dış etkenlerden korur.
-Koruma özelliği, yemek teslimatı yapan firmaları tercih edilir kılar.
-Paketlere istenen şeklin verilebilir ve üzerine tasarım yapmak kolaydır.
Plastik bardak/paket kullanımının dezavantajları:
-Geri dönüştürülebilir şeklinde pazarlanan paketlerin içindeki kaplamayı her tesis ayıramaz. Bu nedenle bu paketlerin çok büyük bir kısmı atık sahalarında birikir.
-Tek kullanımlık oldukları için, insanlar işleri bittiğinde onları çöpe veya geri dönüşüm kutularına atmayı tercih eder. Çöpe attığımızda doğada çözünmesi çok uzun sürer. Geri dönüşümde, ayrıştırılmaları zor olur..
-Paket içeriklerinde bulunan ‘BPA'nın kanser hastalıklarında kemoterapinin etkisini azaltarak, erkeklerde eşey hormonlarını etkileme riskleri bulunur
